11 Mayıs 2008 Pazar

Aşağıdaki anlatılar, wowturkey kaynaklıdır.
Körüklü otobüsümüz geldi ve sıra ile bindik.Ben de körüğün arka kısmında kalan tek kişilik cam kenarı koltuklardan birine oturdum.

Tam o sırada başımda yaşlıca bir amcanın dikilip bana
''evladım oradan kalk orası benim yerim''
demesi ile bir kaç saniyelik şaşkınlıktan sonra,
''fakat amca otobüste bir sürü boş yer var,hem burası nasıl sizin yeriniz oluyor dedim''
Yaşlı amca bana gayet ciddi ve kızgın bir tavırla
''evladım ben otobüse binmeden oraya oturmayı düşünmüştüm..."
Düşünmüşse, o zaman yer verilecek :)
___________________________________________________________
3-4 yıl kadar önceydi sanırım , bakırköyden otobüse bindim şirinevler durağına gelince şöför ,otobüs tam olarak durmadan orta kapıyı açmıştı.kapını açıldığını gören bir bayan hemen inmeye kalkınca ,dengesini sağlayamayıp bir kaç takla attı yerde, otobüs oldukça dolu olduğu ve ayna görüşü de kapandığı için şöför tam olarak nolduğunu anlayamadı neyseki bir yolcu yardımına yetişti : KAPTAN BAYAN ÖLMEDİ DEVAM ET ...
___________________________________________________________
O345 otobüslerde telefonla konuşmanın yasak olduğu dönemler...
- telefonla konuşmak yasak kardeşim.
adam hiç istifini bozmadan telefonla konuşmaya devam ediyor.
- Benim konuşmam yasakmış. Sen konuş ben dinleyeyim.
___________________________________________________________
30M hatlı otobüstür...
kalabalık bir durakta binen çok olduğundan baya bekledik, ne gariptir otobüse binen herkes sırayla anlaşmış gibi "mecidiyeköy'den geçermi kaptan?" sorusunu yöneltiyorlar, bir oldu iki oldu, sıcaktanda bunalan şöför 6. dan sonra başını sallamak suretiyle olumlu cevap vermeye başladı ve sonunda dayanamayıp son yolcuda aynı soruyu tekrarlayınca "geçmez kardeşim!!!" diye cevap verdi, adamın cevabı ne olsa beğenirsiniz? "abi onlara geçer dedinde bana niye geçmez diyosun?"
___________________________________________________________

10 Mayıs 2008 Cumartesi

İETT'den Muhabbetler

- Yolcu: "Şoför bey biletim yok, ineceğim yerde alıp atsam olur mu?"

- Şoför: "Olmaz öyle, yolculara sor!"

- Yolcu: (Otobüsteki yolculara dönerek) - "Biletim yok, ineceğim yerde alıp atsam olur mu?"

_________________________________________________________

Yolcu sorar: Şoför Bey, Mısır'dan geçer mi?
Şoför : Mısır'a gitmez, Suriye son durak....

(Ah şoför bey kardeşim... bilsen Alibeyköy meydanındaki anıta Mısır Durağı adı veriliyor...)

_________________________________________________________

İETT 17 hatlı otobüs...
Genç bir arkadaş, otobüsün yanında koşuyor, şoför onu görüyor ancak, genç, şoförün kendisini gördüğünü bilmiyor koşmaya devam ediyor, o ki, otobüsün önünde koşuyor... koşmaca sürerken sonraki durağa gelirler. Şoför biraz kızgın, gence "
Bıraksam kadıköy'e kadar koşacaksın benimle" der. Genç, "Koşarım Valla" diyince şoför, "İn o zaman koş!" der. Gencin cevabı manidardır: "Koşarım ama çok yoruldum:)"

________________________________________________________
Şişli Camii durağından yaşlı bir hanım biner, biletçiye sorar:
-" Osmanefendi'den geçeorsunuz biletçi bey?"
-" Geçmez madam teyze"
-" Eh ben ineyim o zaman.." der ve atar kendni aşağıya, hemen ardından biri uyanır:

-" Tüh be, madam bey ile efendiyi kariştırdı kaldı yolda."

(Yerin adı Osmanefendi değil, Osmanbeydir.)
_______________________________________________________
Minibüsün birinde yaşanan bir olay...

Genç bayan, Müsait bir yerde inebilir miyim? yerine Müsait bir yerde inebilirmisiniz? diyince, şoför az ileri gider sağda durur kapıyı açarken: İnerim tabi zaten bıktım bu işten.
__________________________________________________
Bir ÖHO,

Genç kızımız otobüse biner, yaşlı bir adamın ayağına basıverir, kaza bu ya, kız adamdan özür diler, afedersiniz der ama nafile. Adam cevaben: Pardon mardon ama s*çtın içine canım ayakkabının...
__________________________________________________
Mercedes O345 Marka model otobüs...
Şoför, yolculuk sırasında cep telefonu çalan bir bayana hitaben:
-Hanımefendi lütfen telefonunuzu kapatın. Bakın kapatmazsanız otobüs bozulur. Otobüs bozulursa, şoför bozulur. Şoför bozulursa kötü şeyler olur. Lütfen kapatın.
_______________________________________________________
Otobüste Bir Diyalog
-Bakar mısınız?
-Buyrun hanfendi bakmak ne kelime emredin.
-Şişhane'den geçiyor musunuz?
-Hiç geçmez olur muyuz? Siz isteyin fizana bile gideriz. Otobüsümüz Şişhane üstünden Eminönü'ne gider. Buyurun.
_______________________________________________________
Bugün durak dışında durup beni aldığı için teşekkür ettiğim İETT otobüs şoförü “Asıl ben teşekkür ederim” dedi. Ne için teşekkür ettiğini sorduğumda ise şu dumurluk cevabı verdi: “Bizi tercih ettiğiniz için.”
_______________________________________________________
(Tenha bir yerdeki durakta inmek isteyen yolcuyu indirmeyi unutan şoförün gerekçesi)
-Yolcu: Şoför bey önceki durakta inecektim ben.
-İETT soförü: Ya ne yapacaksın kardeşim orada ev yok birşey yok. Sen önümüzdeki durakta in...
_______________________________________________________
Otobüste ineceğim durağa yakın düğmeye bastım. Durağa geldik ama soför kapıyı açmadı. Şoföre "Kapıyı açar mısınız?" diye seslendim. Şoförün verdiği cevap "Kim o?"!! Yabancı değil şoför amca. Benim, yolcu.
_______________________________________________________
devam edecek...

Ulaşım Fıkraları-3

Sabah vaktinde çok kalabalık olan halk otobüsü her uğradığı durakta yeni yolcuları almaktadır ve yolcular bindikçe otobüs muavini ayaktaki yolculara ısrarla "Arkaya doğru yürüyelim" demektedir. Bu olay bir kaç kez tekrarlandıktan sonra sinirlenmeye başlayan yolcuların içinden bizim Temel muavine dönerek:

"Yürüyeceksek neden bindik otobüse daa!?" der.

Ford Minibüs

Adamın birisi şehirlerarası yolcu taşımacılığında kullanmak üzere Ford minibüs satın alır. İlk sefere çıkacağı gün çok heyecanlıdır. Yolcuları tepelemeye doldurur ve yola çıkar. Fakat minibüsü öyle hızlı kullanmaktadır ki minibüsün en arka koltuğunda oturan 60 yaslarında bir ihtiyar amca şoföre:

Yavrum biraz yavaş gitsene kaza yapacaksın.” deyince şoför heyecanla, "Beybaba sen Ford minibüsü bilir misin?"der.
İhtiyar adam “Hayır bilmiyorum" deyince şoför

"O zaman otur yerine bir daha işime karışma" der.
Neyse seyahat bu şekilde devam eder. İleride keskin bir virajdan 120 km hızla dönünce uçuruma yuvarlanmaktan son anda kurtulurlar. Bu arada minibüsteki yolculardan orta sıralarda oturmakta olan orta yaşlı bir kadın:

"Şoför bey rica ederim yavaş git, evde çoluk çocuğumuz bekliyor"
deyince şoför kadına

"Abla sen Ford minibüsü bilir misin?" deyince kadın "hayır nereden bileyim" der.

Şoför bunun üzerine" O zaman sus, bana müdahale etme" der. Yola devam ederler. Artık minibüs öyle süratli gitmektedir ki herkesin yüreği ağzında şoförün insafa gelmesini bekler.
Şoförün sağında oturan adam dayanamayıp:
"Şoför Bey, yavaş gitsene canına mı susadın?" deyince şoför:
"Ağabey sen Ford minibüsü bilir misin?" deyince adam:
"Evet ulan biliyorum ne olacak! der.

Bunun üzerine şoför heyecan içerisinde

"İyi o zaman çabuk söyle bunun freni nerede ???”

Ulaşım Fıkraları-2

Kadının biri birgün evine gardrop alır. Fakat gardropta bir tuhaflık vardır. Ne zaman evinin önünden bir belediye otobüsü geçse kapıları açılır. Evin hanımı bu durma bir anlam veremez ama dolabı da kilitler. Gene bir otobüs geçince kapılar yine açılır. Ne yapsa bu durumla baş edemez. Sonunda üretici firma eve bir usta gönderir. Bu olaylar onun yanında da tekerrür eder. Sonunda usta gardrobun içine girer ve otobüsün geçmesini bekler. Bu sırada evin beyi de eve gelir, hemen odaya girip gardrobun yanına gelip ceketini asmak için kapısını açar. İçinde yabancı adamı gören adam şaşırır ve hırsla dolabın içinde ne aradığını sorar. "Ah beyendi!" der zavallı adam boynunu bükerek, "Burada size otobüs beklediğimi söylesem sizi nasıl inandırabilirim ki acaba?"

Ulaşım Fıkraları

Polisin biri, çevirdiği arabanın şoförünün ehliyet taktığını görmüştür ve bu durum o polisin uzun zaman görmediği bir durumdur. Şoföre, Sizi tebrik ederim beyefendi. Kemer taktığınız için ödüllendirildiniz. Size 500YTL hediye veriyoruz. Bu parayla ne yapmayı düşünüyorsunuz?

Şoför cevap verir: Hiç ehliyetim olmadı benim :( artık bir ehliyet alırım.

Yanındaki bayan söze karışır: Dinleme bu herifi memur bey. İçince hep saçmalar.

Arkadaki koltukta uyuklayan arkadaşları: Çalıntı bir arabayla uzağa gidemeyeceğimizi söylemiştim size, değil mi?

Bagajdan bir ses gelir: Yunanistan sınırına geldik mi?

İstanbul VE ÖHO 500T Hattı

Bilen bilir, İstanbul'da en uzun hatlardan birisidir, 500T hattı. Bu hatta ise sadece öholar çalışmaktadır. Otobüsün sefere başladığı saatler, Şifa Mah Kalkış 04:30, Cevizlibağ Kalkış: 05:30 olmakta, ortalama her 3 dakikada bir kalkmakta (örn: 09:06, 09:12, 09:15... diye devam eder...) akşam ise, Şifa Mah. Kalkış 23:30, Cevizlibağ kalkış ise 00:15 olmaktadır.

Yani bu hattın sefer sayısı muazzamdır. Bilen bilir bu otobüsün güzergahını... Ben bildiğim kadarını söyleyeyim, Kavacık Köprüsü'nden, ortalama her 5 dakikada 2 otobüs gelmesine, durağa yanaştıklarında iki otobüs peşpeşe olmasına, otobüsler her üç kapısını açıp, muavinin arkadaşlar, boşlukları dolduralım demesine rağmen, durakta bekleyen yüzlerce kişi hala yüzlerce kişi olarak durakta beklemeye devam etmektedirler.

Alternatif olarak her 20 dakikada bir geçmesi öngörülmüş olan 123U ve 129L hatlı otobüsler de bu yoğunluğun azalmasına vasıta olamamaktadır. Dolu, dopdolu geçen otobüslere, artık işin uzmanı olmuşlar ancak binebilmektedir. İşin uzmanlığı ise, gelen otobüsün nerede duracağını kestirmek; gelen otobüsün en boş kapısının hangisinin olduğunu kestirmek, kapı açıldığında, kendisi gibi açılacak olan kapıdan, yaşlı genç ayrımı yapmaksızın bodoslamadan dalmaktadır. Efendim, ben kibar birisiyim, bayanlara yer vereyim adlı felsefi konuşmalar, maalesef 500T hattında meydana gelememektedir.

Otobüse binenler ise, en azından bir durak (Kozyatağı'na kadar) yakın temas halinde, nizami ve bazen de gayrinizami şarjlarla birbirlerine müdahalede bulunmaktadırlar. Genel anlamda insanlar bu durumları anlayışla karşılamakla beraber bazı AYIlar bu durumu kabullenememekte ve yavaş olsana lan hayvan gibi konuşmaların geçmesine sebep olmaktadırlar.

Velhasılıkelam sözün özü, kıssadan hisse odur ki 500T bütün güzelliklerine rağmen yollarda...