21 Nisan 2008 Pazartesi

Boğaziçi Köprüsü Işıl Işıl

Fazla yoruma gerek yok görseller her şeyi anlatıyor zaten... Yakın bir zamana kadar sürekli sarı yanan ışıklar yapılan düzenlemeler sayesinde bu muazzam görüntüleri ortaya çıkardı: Kaynak olarak milliyet gösterilmiş.














20 Nisan 2008 Pazar

Boğaziçi Köprüsü'nün İnşaası,

Son hali sol taraftaki gibi görünen, muhteşem görsel gösteriye dönüşen köprünün yapım hikayesi... Birinci Boğaz Köprüsü, Boğaziçi Köprüsü, iki kıtayı birbirine bağlayan ilk projemizdi. 1970 yılında yapımına başlanmıştı... Zamanının şartlarında acaba bu inşaat nasıl yapılmış? İşte, sizin için küçük bir gösteri. İlk video, köprünün yapım hikayesini anlatmaktadır. Ne zaman yapımına başlandı, kaç yılda tamamlandı, ne zaman neresi tamamlandı, neresine başlandı...

İZLEYİN...


Videoda kullanılan materyaller ve anlatı Akın Kurtoğlu'na aittir. (isim belirtilmemişse, belirteyim dedim.)






18 Nisan 2008 Cuma

iett Silivri seferleri

iett silivri seferlerine başladı. hafta içi hergün akşam 18.00 de yenibosna dan kalkan bir adet çift katlı kırmızı iett arabası mevcuttur. binmek isteyen olursa en erken 18.30 da haramidere sanayi sitesinin oradan, 18.45 büyükçekmece den geçtiğini bilsin. ben haramidere san. sit den biniyorum. akbil ile 2.5 ytl ödüyorum.lütfen iett destek hattını arayıp bu araçların artırılmasını talep edin.sırf bu silivri birlikler için oturup sayfa bile tasarlamayı düşünüyor insan.

(gönderen: SeaQuest )

16 Nisan 2008 Çarşamba

Marmaray-Bir Efsane...

İstanbul Boğazı'nın altından iki kıtayı, Avrupa ve Asya'yı birbirine bağlayacak olan raylı geçiş sisteminden görüntüler... Bu proje ile, karadan Boğaziçi Köprüsü ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ile Avrupa ve Asya'yı birbirine bağlayan Türkiye, raylı sistemle de iki kıtayı birbirine bağlamış olacak. Altta görülen iki karede, İstanbul, Üsküdar'dan Boğaz'a bakış, Ulaşım A.Ş.'nin Boğaz üzerine kurduğu küçük köprücük görülüyor.

Aşağıdaki karelerde sırasıyla, Sirkeci, Yenikapı, Yedikule, Üsküdar, Ayrılıkçeşme'den inşaat görüntüleri görünmektedir.

10 Nisan 2008 Perşembe

İstanbul'a Havaray

Havaray da ne ola ki denilebilir. Havaray, Avrupa, Amerika, Asya modern şehirlerinin kullanımına her zamanki gibi bizden yıllarca önce başladığı bir taşıma-ulaştırma sistemi. (bkz resim) Gerçekten de güzel bir sistem ancak öngörülen sürede yapımına başlanır ve öngörülen sürede bitirilebilirse.

İBB sitesinden yapılan açıklamaya göre ilk HAVARAY Şişhane-Okmeydanı arasında yapılacak. Havaray Beyoğlu’nda İstanbul Metrosu’nun Şişhane İstasyonu’ndan başlayıp Kasımpaşa üzerinden Kulaksız’a, oradan da Okmeydanı Cemal Kamacı Spor Kompleksi’ne ulaşacak. Yaklaşık 3,5 kilometre uzunluğundaki havaray, toplam 300 milyon YTL’ye mal olacak ve 3 yılda bitirilecek. Havaray için 2008 yılında 50 milyon YTL, 2009’da 150 milyon YTL ve 2010 yılında da 100 milyon YTL harcanması planlanıyor. [kaynak]

9 Nisan 2008 Çarşamba

Yüksek Tabanlı Tramvaylar

Yüksek tabanlı Tramcay, Düwag (KTA) raylarda...




Silivri'de Belde Otobüsleri

Belde otobüsleri, namı diğer midibüsler. İETT şu anlık şehir dışına sefer yapmadığı için şehir dışında alternatif yolcu taşıma vasıtaları olarak görev yapıyorlar.
O araçlardan biri bir kaza yapmış işte o video

15BK yine ve yeniden

Otobüse bineceğim, saat 15:40 Yer, Kadıköy Son Durak... Bütün duraklar boş ama 15BK her zamanki gibi yine yüzlerce bekleyeniyle... O kadar şikayet, öneride bulundum İETT'nin resmi sitesine ama hala körüklüleri başka yerlere göndermişler. Durakta iki tane 15BK var ama mecburen saati gelen biri kapıyı açacak ve insanlar doluşacak. Öyle de oldu ve gün ortasında bu kadar kalabalık olan tek hat olma sıfatıyla yola koyulduk. Ben şoförün hemen yanında bir aralığa sıkıştırdım kendimi ve şoförden birkaç öneri alayım diyecektim ki o benden önce davrandı. Ne dediğini ilk önce anlayamadım ama daha sonradan anlamaya başladım. "Şeref***ze bak!" diyordu. "Yanında polis var onu da bedavaya bindirmeye çalışıyor!" ve devam ediyordu... "Adama bak sırf beni bozamasın diye 50YtL veriyor. Adamlar bilet parası vermemeye çalışıyorlar. Ah ah, param olacak ki ben o parayı öyle bir bozardım ki" (demek istediği, 1 kuruş bir kuruş olsa da bozardım) Ben dedim ki: "Burası İstanbul, her cinsten insan var." Şoför, "İyi de bunun öteki dünyası da var." Dedim ki: "Öteki dünyası olan var... olmayan var..." Ne müthiş söz söylemişim be... yolculuğumuz devam ediyordu. Göztepe Köprüsü'ne geldik. Tabi kaptanımız arka kapılardan yolcu inmesi için arka kapıları açmıştı. Otobüs zaten kalabalık kapıyı kapatınca arka kapılardan bir patırtı kütürtü... Diyorlar ki "Kaptan orta kapıyı aç!" Açtı ve "Ne oldu?" diye sordu. Arkalardan bilinmeyen şahıslardan ses geliyor. "Eli sıkıştı kaptan." "Banane!" Arkadan sesler devam ediyor. "Sen de çok sertsin kaptan Bıraksak döveceksin." Şoförümüzün son sözü Cennetten çıkma... "Gerekirse döverim."

Siz siz olun şoförle dikleşmeyin, dövebilir :):):)

Doğalgaz Kullanan İETT Otobüsleri

Doğa Dostu sloganıyla... Genelde uzun olmayan hatlarda kullanılan bu yeşil otobüslerden birkaç resim... (Fotoğraflar: Barış Çetin)














Tramvaylar ve İETT

Tramvaylarla ilgili birkaç satır... kaynak
(fotoğraf ve resimler: K. Cenkince, Akın Kurtoğlu)
Tramvay tarihinin en büyük kazası, 26.02.1936 tarihinde Vatman Fahri'nin kullandığı Fatih-Harbiye seferini yapan 122 numaralı tramvayla Şişhane Yokuşu'nda meydana gelmiştir. Tramvayın frenlerinin boşalması sonucu yokuş aşağı hızla ilerleyen tramvay bir apartmana çarparak durabilmiş, şiddetli sarsıntı sonucu herkes tramvaydan dışarı fırlamıştır. Bu esnada tramvayın altında kalan bir kişi olay yerinde, 5 tane de kaldırıldıkları hastanede olmak üzere hayatlarını kaybetmişlerdir.
Üsküdar-Kadıköy seferini yapan bir tramvay Tunusbağı Caddesi'nde...


Bu, sol tarafta gördüğünüz yer, Kadıköy Rıhtımı'dır. Sağ tarafta bir Skoda-Ro-706 marka model İETT otobüsü görüyorsunuz. Fotoğrafın çekildiği yıllarda tramvaylar Kadıköy Rıhtım'da kullanılmaktaydı. Resimlerde o tarihlerden kalma tramvayları görebilirsiniz. Şimdinin nostaljik tramvayları... Sol tarafta gördüğünüz yer Avcılar'da bir İETT garajıydı.




Bu resim ise Çemberlitaş'tandır...

İBB, trafiği rahatlatmak için yer altını oyuyor..

Trafiğin rahatlaması için tüneller projeye alındı. Bakalım ibb'nin sitesinde neler yazılmış:



Yılsonunda Dolmabahçe’den Kağıthane 5, havalimanı 15 dakika!… İstanbul Büyükşehir Belediyesi, “7 Tepe 7 Tünel” projesi kapsamında Bomonti-Dolmabahçe Karayolu Tüneli’nin tek yönde kazı çalışması tamamlandı. Başkan Topbaş, “Yılsonunda yetişecek tünel yolla Dolmabahçe’den Havalimanı’na 10-15, Kağıthane’ye 5 dakikada ulaşılacak” dedi. Haber Tarihi : 30.03.2008 01:25:00

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin “7 Tepe 7 Tünel” projesi kapsamında inşaatını sürdürdüğü Bomonti-Dolmabahçe Karayolu Tüneli’nin tek yönde kazı çalışması tamamlandı. Bomonti-Dolmabahçe Karayolu Tüneli’nin, Dolmabahçe’den Bomonti’ye gidiş yönünde son kazı çalışmaları, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın denetiminde gerçekleştirildi. Dolmabahçe-Bomonti yönünde çalışan işçiler, tünelden Türk bayrağı ile çıktılar. İşçileri tebrik eden ve baklava ikram eden Başkan Kadir Topbaş, işçilerle hatıra fotoğrafı çektirdi.

Hattın diğer yöndeki kazı çalışmalarının 20 gün içinde tamamlanacağı belirten Başkan Kadir Topbaş, "Bu çalışmayı can simidi olarak görüyorum. Dolmabahçe'den Atatürk Havalimanı’na gitmek isteyen biri bu tünel bandına girip 10-15 dakikada havaalanına erişmiş olacak. Yoğun saatte Kağıthane’den Dolmabahçe’ye 45 dakikada ulaşan birisi, 3,5 kilometrelik tünel yolla saatte 70 kilometre hızla aynı yolu 5 dakikada kat edecek. Bu hattı yılsonuna yetiştireceğiz” dedi. Ulaşıma 4 yılda 9 milyar YTL yatırım…

İstanbul’da trafiğin yoğun olduğu noktalarda toplam 33 adet karayolu tüneli planladıklarını belirten Başkan Topbaş, son 4 yıl içinde ulaşıma 9 milyar YTL yatırım yaptıklarına dikkat çekti. Kağıthane-Piyalepaşa, Bomonti-Dolmabahçe ve Sarıyer-Çayırbaşı Karayolu Tünellerin inşaatının sürdüğünü hatırlatan Kadir Topbaş, toplam 11 bin 127 metre uzunluğunda beş yeni tünel yol inşaatının ihale aşamasına geldiği açıkladı.

Yapımı devam eden ve ihale aşamasına gelen karayolu tünellerinin maliyetinin yaklaşık 1 milyar dolar olduğunu vurgulayan Topbaş, Kağıthane-Piyalepaşa ve Bomonti-Dolmabahçe Karayolu Tünellerinin yıl sonunda hizmete açılacağını söyledi. Bu boyutta tünel yolun İstanbul’da bir ilk olduğunun altını çizen Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, açılışın Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından yapılmasını arzu ettiğini kaydetti.

Bomonti-Dolmabahçe Karayolu Tüneli, Dolmabahçe Stadı’nın kuzeyinden başlayarak Taksim ve Feriköy’ü alttan geçtikten sonra Bomonti’den çıkacak. Piyalepaşa’dan başlayan diğer tünel yol ise, Okmeydanı ve Çağlayan’ı alttan geçerek Kağıthane’ye çıkacak. Mevcut Sütlüce bağlantı yolundan da TEM Otoyolu’na bağlantı yapılacak. Her iki noktada yapılan beş kavşakla tünel yolun trafiği diğer yollara entegre edilecek. Kağıthane-Dolmahçe arasında yapılan iki tünel yolun maliyeti 223 milyon YTL.
*İnşaatı devam eden:
3 adet toplam 7 bin 946 metre
Dolmabahçe-Bomonti Tüneli (2 bin 340 metre)
Piyalepaşa-Kağıthane Tüneli ( bin 506 metre)
Sarıyer-Çayırbaşı Tüneli (4 bin 100 metre)
*İhale aşamasında olan:
5 adet toplam 11 bin 127 metre
Dolmabahçe-Fulya Tüneli (2 bin 127 metre)
Fulya-Levazım Sitesi Tüneli (4 bin 450 metre)
Levazım Sitesi-Akatlar Tüneli ( 3 bin 360 metre)
Levazım-Zincirlidere Tüneli (2 bin 940 metre)
Eyüp-Silahtarağa Tüneli ( 268 metre)
*Projesi devam eden:
6 adet toplam 9 bin 874 metre
Üsküdar-Paşalimanı-Ahmediye Tüneli (560 metre)
Baltalimanı-Ayazağa Tüneli (4 bin 568 metre)
Tophane-İplikçi Tüneli (2 bin 550 metre)
Taşkızak-Hasköy Tüneli (940 metre)
Eyüp Mezarlık Halid bin Zeyd Bulvarı-Sahil Yolu Tüneli (700 metre)
Sarıyer-Merkez-Sahil Tüneli (556 metre)
Kaynak: ibb

8 Nisan 2008 Salı

Discovery Channel ve Marmaray Belgeseli

Discovery Channel'da yayınlanan Marmaray Belgeseli'ni izlemek ister misiniz?
http://video.google.com/videoplay?docid=-1971080871416323398

izleyemeyenler yukardaki linke tıklayarak izleyebilirler

7 Nisan 2008 Pazartesi

Türk Sinemalarından İETT Kareleri

Muhtelif sinemalardan muhtelif karelerle İETT otobüsleri...


Bu resme dikkat!!! Zeki Alasya'nın eli kapıya sıkışmış ama fi tarihinde benim ayağım sıkışmıştı-Edirnekapı'dan Topkapı'ya giderken şoför amcam dikkat edip de aynadan bakmasaydı nekadar tek ayak üstünde zıplayarak gidebilirdim bilemiyorum. Herhalde 20 metre sonra yerlerde sürükleniyor olurdum...

















(Fotoğraflar İbrahim Akın Kurtoğlu, Yılmaz Büktel, Volkan Çordan)

İETT tarihten Sahneler...

Bir zamanlar da İETT otobüsleri vardı... 1956-1957 yılları arasında Çekoslovakya'dan satın alınmışlardı SKODA'lar. 1970'lere kadar yolcu taşıdılar. Kapıları ortadan ve arkadan idi. Oturacak 29 yerleri vardı. 50'ye kadar yolcu taşıyabiliyorlardı. Emin olabilirsiniz ki o zamanlar da 50 olan limit haliyle aşılıyordu. Binişler arka kapıdan yapılırken inişler orta kapıdan yapılırdı. Bu nedenle inişler pek zorluk çıkarmazdı. Arka kapının hemen yanında biletçinin mahallinden geçilirdi. İnişler ortanın hemen önünde olduğu için şoför mahallinin karşınıa gelen yerde bir ileri biri geri dönük iki koltuk bulunurdu ki bu koltuklardan öne dönük olanı, başkası geldiğinde yer vermeme konusunda prestijli bir koltuktu. (Şu anlarda ÖHO'ların ve O345'lerin arka koltukları gibi.) Otobüsün en manzaradar yeriydi. Otobüse binenleri, otobüsten inenleri dikiz aynası yardımıyla görebilirdiniz. Öne doğru kaykıldığınızda şoför amcam sizi uyarırdı (ki şimdi de aynı durum söz konusudur. Otobüsler çok kalabalık olduğu zamanlarda şoför amcam Abiciğim biraz geri gelebilir misin aynayı göremiyorum diyor) Otobüslerin camlarında perdeler vardı. (Şimdi de olsa ya yaz aylarında pişiyoruz tavuk gibi kızarıyoruz İETT duy sesimizi) Otobüsün Koltukları çiftliydi.
Ortadan geçiş koridoru pek dardı.

Ve o otobüslerin meşhur biletçileri... Şoför, otobüsü kaldırmadan biraz önce oturur koltuğuna ve motoru çalıştırırdı. Biletçi amcam ise ilk durak iin otobüsün içinde turunu atar, biletleri toplar, çizer, yırtar, daha sonraki duraklar için ise yolcuların önünden geçmesi sebebiyle koltuğuna oturur biletleri keserdi. O zamanların biletçileri kibar insanlardı. Soranlara iyice tarif ederlerdi, yerleri. Yolda giderken aniden siyahlar bürünmüş başında İETT kasketli biri içeri dalar ve "Bilet Kontrolllll" diye bağırırdı ki bu kişiler, gezici bilet kontrolcüleri idi. Bileti olmayanları yakalayınca hemen cezasını keserler ücreti tahsil ederlerdi. 1979'larda dendi ki Biletçiler Kalkacak, 1980'lerde de kaldırılmaya başlandı.







Bir zamanların İETT'leri... 505 numaralı otobüs, SKODA-RO-706.










Bu otobüsler de Mercedes-0321-H-L.
















(Fotoğraflar 1961 yapımı Otobüs Yolcuları adlı filmden)

İstanbul Trafiğinde İki Dev


Sol tarafta gördüğünüz dev araç, Mercedes Capacity, 193 kişi kapasiteli...









Sol tarafta gördüğünüz, Phileas, 220 kişi kapasiteli...

Eski ve Yeni Nesil Özel Halk Otobüsleri

Turuncu rengiyle eski yeşil mavi rengiyle yeni nesil halk otobüsleri... (Resimler: Mustafa Noyan, Fatih Kocaoğlu-teşekkürler)









Eski nesil halk otobüslerinden birisi...











O eski nesil turuncu mercedes halk otobüslerinden




















Minibüsler




İstanbul'da mevcut bulunan dünyanın sayılı yerinde ya var olan ya da hiç olmayan, kullananları ayrı memnun olmayan kullanmayanları hiç memnun olmayan bir toplu taşıma aracıdır. Genellikle kabul edilir ki işe yaramaz, çok gürültü yapar, trafiğin oluşmasında etkilidir, şoförleri kabadır, kurallara uymaz.


Minibüs'ü nasıl kullanırım?


1. İnecek, stop butonu yoktur. "Kaptan inecek var!" denilir ve şoförün inisiyatifine bağlı olarak uygun görülen yerde inilir.




2. Minibüslerde ayakta yolculuk etmek zordur. Çünkü şoförü konusunda uzmanlaşmış rallicilere taş çıkartan bir karakterde olduğu için ani manevralama kabiliyeti, ani duruş ve kalkışlar sebebiyle olumsuz kazalar kaçınılmazdır.




3. Ücret: Ücretler, gidilecek yerin uzaklığına göre ölçülür, öğrenci olmanız size hiçbir ayrıcalık tanınmasına vesile olmaz. Şoför, "Lütfen ücretleri gönderelim!" şeklinde ücretleri ister, ücretler, "1 kişi Kadıköy" şeklinde gönderilir.




4. Yol kenarında duran herkes, potansiyel minibüs yolcusudur. Hatta, İETT durağındaki herkes de. Sanki duraktakiler minibüs ya da otobüsün geldiğini görmezlermiş gibi uyarıcılarla geldiklerini bildirirler. Öncelikle uzaktan korna çalınır, selektör yapılır ve durağa gelince de bekleyen kişinin önünde durulur, beklenir, olur ki kişi fikrini değiştirip biner belki. Binmese de sorun değil, beklenilen 5 dakika içinde bir yolcu gelir elbette.
5. Ani manevra kabiliyetleri sayesinde trafikte kaza olmasına mani olmak için minibüs görüldüğünde yavaşlamakta ve hatta durup yol vermekte fayda vardır. TEM'de ya da E5'te trafiğin yoğun olduğu bir saatte bir minibüsün arkasına takılmak, zamandan tasarrufu sağlayacaktır. (Kestirmeleri ve emniyet şeritlerini kullanmayı iyi bilirler.)
6. Araçların vazgeçilmezlerinden biri de kaset dinlemektir. Arabest sanatçılarının kasetlerinin satış sayısındaki artışlarda payları büyüktür. Şıkı Şıkı Baba adlı meşhur şarkının, dinleyerek oynayanlara altılı kazandırdığı iddia edilmektedir.
7. Araçların iç dekor süslemeleri alanlarında birer sanatkar olduklarını göstermektedir.
8. Her ne kadar kamyon arkası yazıları olarak ünlense de minibüslerin de güzel sözlerinin yazıldığı köşe-bucakları vardır ve uygun şekilde cümlelerle doldurulur.
8. Plakalarının değeri, sayısal oynayıp 6'yı bulan birçok kişinin alamayacağı kadar yüksektir. Yaklaşık olarak 500.000YTL.
9. İNDİ BİNDİ denilen bir kullanım vardır. Yolcu önce binip sonra iniyor mu diyenler olabilirse de olayın aslı, bir yolcunun inmesi, diğerinin binmesidir. Böylece şoför amcan aynı koltuktan daha fazla para kazanmaktadır.
10. Trafiğin yoğun olduğu yollarda yan yollar, caddeler varsa kullanılır ve bu şekilde ÖHO'culara ve trafiği kullanan diğer şoförlere örnek olurlar.